İnsülin Direncinde Beslenme
İnsülin
direnci, son zamanlarda en sık görülen rahatsızlıklardan biridir. İhmal
edildiği takdirde Tip 2 diyabete dönüşme riski oldukça fazla olan bu
rahatsızlığın, sağlıklı beslenmeyle önüne geçmek mümkün. Bu haftaki yazımızda
sağlıklı beslenerek insülin direncine nasıl engel olacağımızdan bahsedeceğiz.
Kimlerde
görülür?
·
Fazla kilolu ve
obez bireylerde metabolizma yavaşlayarak kilo artışı olacağından insülin
direnci görülme riski artar.
·
Genetik faktörler
yani aile öyküsü insülin direnci görülme riskini arttıran faktörlerdendir.
·
Egzersiz
eksikliği, yani hareketi kısıtlı, sedanter yaşam tarzına sahip bireylerde
görülme riski artar.
·
Yaş faktörü de
insülin direnci görülme sıklığını arttıran faktörlerden biridir. Yaş ilerledikçe
özellikle kadınlarda, menopoz dönemiyle metabolizma yavaşlayacağından kilo
artışı görülür. Bu da insülin direnci riskini arttırır.
Belritileri
nelerdir ?
·
Kan şekerinde
yükselme, yani açlık kan şekerinin 100-125 mg/dl arasında olması önemli
belirteçlerden biridir.
·
Çabuk acıkma;
bireyler yemek yedikleri halde hemen acıkma gösterebilirler.
·
Doygunluk
hissinin geç oluşması; öğünde yemeğin yeterli hatta fazlasıyla yenmesine rağmen
halen doygunluk hissine erişememe görülebilir.
·
Sık tatlı yeme
isteği; bu bireyler kan şekeri dengesizlikleri nedeniyle sürekli tatlı ihtiyacı
hissederler
·
Ellerde soğukluk
ve titreme,
·
Hızlı kilo artışı;
son 3 ay içerisinde fazla kilo artışı görüldüyse bireyde insülin direnci
oluşumu düşünülebilir.
·
Yorgunluk ve
halsizlik sık görülen belirtiler arasındadır.
Tedavisi
nasıl olmalı?
•
Sağlıklı
beslenmeyi yaşam tarzı haline getirmemiz öncelikli hedefimiz olmalıdır.
•
Kan
şekerinin dengesi için 3 ana + 3 ara öğün tüketimi oldukça önemlidir.
•
Ara
öğün tüketimini kesinlikle atlamamak gerekir. Böylece bir sonraki öğünde aşırı
açlığın önüne geçmiş oluruz. Ara öğünde karbonhidrat ve proteinin bir arada
tüketilmesi kan şekeri üzerinde daha etkili sonuç vereceğinden dikkate alınması
gerekir.
Sağlıklı
beslenmeye nasıl başlayacağız?
1. Karbonhidratı Sınırlandırın; Beyaz un, şeker, bal, reçel,
patates, pirinç, makarna, bezelye, havuç gibi besinlerin tüketimini azaltıp;
bulgur, yulaf, çavdar ekmeği, tam buğday ekmeği, kepek ekmeği, tam buğday
unundan yapılmış makarna ve meyve gibi besinlerin tüketimini arttırmalıyız.
2. Daha fazla lif; lif tüketimi tokluk hissini
arttıracağından ve kabızlığı önleyeceğinden beslenme programında bulunması çok
önemlidir. Yulaf, bulgur, brokoli, ıspanak, Enginar, bezelye, kabak, Brüksel
lahanası, baklagiller, fasulye, elma, armut, incir en fazla lif içeren besinler
arasındadır.
3. Sağlıklı yağlar; Sağlıklı yağların tüketimi kan şekeri
kontrolümüz için ve serum lipidlerinin iyileşmesi için önemlidir. Bu sebeple
bitkisel yağların tüketimini öğünlerimizde tercih etmeliyiz. Aynı zamanda
haftada 2 kez yağlı balık tüketerek omega-3 ihtiyacımızı karşılamalıyız.
4. Yeterli protein; protein tokluk hissini
arttıracağından ve kaslarımız için çok önemli olduğundan programımızdan eksik
etmememiz gereken bir gruptur. Protein kaynaklarımız; yumurta, kırmızı et,
tavuk et, hindi eti, balık, peynir, süt, kefir, yoğurt ve ayrandır.
En
Önemlisi Porsiyon Kontrolü
Kalori
alımını azaltmak ve sağlıklı kilo vermek için oldukça etkilidir. Küçük tabaklar
tercih ederek öğünlerde enerji alımını azaltabiliriz. Öğün atlamamak, sonraki
öğünde çok acıkmamak için az az sık sık yiyerek porsiyon kontrolünü sağlamamız
gerekir. Örneğin gittiğimiz restoranda büyük bir porsiyon yemeğin tamamını
yemek zorunda değiliz. İhtiyacımız olanını yiyip gerisin paket yaptırabiliriz.
Glisemik
indekse göre beslenmeliyiz.
Glisemik
indeks aynı miktarda karbonhidrat içeren besinlerin, yedikten 2 saat sonra kan
şekeri üzerinde etkisini bizlere gösteren belirteçtir. 0-55 düşük glisemik
indeksli, 56-69 arası orta glisemik
indeksli, 70 ve üstü yüksek glisemik indeksli besinler olarak sınıflandırılır.
Örneğin Beyaz un, şeker, bal, reçel, patates, pirinç, makarna, gibi besinler
yüksek glisemik indeks grubundadır ve kan şekerini çok hızlı yükselttikleri
için tüketimi sınırlanması gereken besinlerdir. Ya da Sebzeler düşük glisemik
indeks grubundadır bu sebeple tüketimi arttırılmalıdır.
Unutmayın
insülin direcinin önüne sağlıklı beslenmeyle geçebiliriz. Daha sağlıklı bir
hayat zor değildir, diyetisyen yardımıyla attığınız küçük adımlarla büyük
değişimler başarabilirsiniz.
Yorumlar
Yorum Gönder